Ö Z B A Y H U K U K

Emekli Maaşı Haczedilebilir Mi?

Birçok emekli ev kredisi, ihtiyaç kredisi, tüketici kredisi gibi krediler kullanmakta ancak kimi zaman kredi taksitlerini ödemekte güçlük çekmektedir. Kredi taksitleri ödenmediğinde bankalar alacakların tahsili için İcra İflas Kanunu hükümlerince icra takibi başlatarak haciz yoluna gidebilir ya da kredi sözleşmesinden doğan diğer haklarını kullanabilirler.

Emekli maaşının haczi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93.maddesi gereği sadece belirli borçlar bakımından mümkündür.. Bu kapsamda söz konusu maddeye göre, Sosyal Sigortalar Kurumunun prim alacakları ve nafaka alacakları dışında emekli maaşının haczi mümkün değildir. Kredi borcu 5510 sayılı Kanunun 93.maddesinde sayılı istisna alacaklardan biri olmadığından kredi borcunu ödemeyen emeklinin emekli maaşı haczedilemez. Ancak emekli maaşının haczedilememesi borcun emeklinin diğer malvarlığı unsurlarına başvurularak tahsil edilmesine engel olmaz.

Başka bir ifadeyle, emeklinin maaşı haczedilemese de, varsa bankadaki birikimine(emekli maaşı değil) borç tutarınca bloke konulabilir ya da emeklinin aracı, evi, arsası vb. malvarlığı değerleri satılıp paraya çevrilebilir. Ayrıca emeklinin borcu için ev haczi yapılabilir. Her ne kadar yeni İcra İflas Kanunu ile ev haczinde haczedilebilecek eşyalar büyük ölçüde sınırlanmış da olsa yine de ev haczi başlı başına psikolojik bir baskıdır. Bu açıdan borçlunun emekli olması ev haczine engel değildir.

Emekli Maaşının Haczedilebileceği İstisna Durum

Öncelikle 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu kapsamında maaş haczi işlemi ile ilgili birkaç bilgi vermek gerekir. Çalışanlar bakımından maaş haczi, kişinin rızasına bağlı olmadan maaşının dörtte biri oranında yapılabilir. Çalışan bir kişinin maaşının dörtte birinden fazlasının haczi kişinin açıkça muvafakat etmesine bağlıdır.

Emekliler bakımından ise, yukarıda ifade edildiği üzere 5510 sayılı Kanun kapsamında Sosyal Sigortalar Kurumunun ve nafaka alacakları bakımından haczedilebilir. Örneğin banka kredi borcunu ödemeyen ya da bir esnafa veya bir tüzelkişiye olan borcu için emeklinin emekli maaşı kural olarak haczedilemez. Ancak bu durumun da bir istisnası vardır. Borçlunun rızası ile emekli maaşı haczedilebilir.

 

Borçlunun rızası üzerine emekli maaşının haczi bakımından iki durumu incelemek gerekir. İlki, hakkında icra takibi başlatılmış bir borçlunun muvafakat vererek icra dairesince emekli maaşının haczedilmesidir. İkincisi ise, bankalar ile yapılan kredi sözleşmelerinde sözleşmeye konan hükümler gereği bankaya verilen hesaptan tek taraflı kesinti yapma yetkisidir.

 

İlk durumda alacağın tahsili için eğer borçlu emekli ise borçlunun açık rızası ile maaş haczi yapılabilir. İkinci durumda ise, bankanın hesaptan tek taraflı olarak kesinti yapması İcra İflas Kanunun kapsamında maaş haczi değildir. Bankalar bu tür kesintileri kredi sözleşmesine dayanarak yapar. Şöyle ki, bankalar kredi sözleşmesine tek taraflı kesinti yapmaya ilişkin hükümleri kredi borcu ödenmezse borcun doğrudan hesaptan tahsilini sağlayabilmek için eklerler. Bu hükümler teminat maksatlıdır. Böyle bir durumda borçlu hakkında icra takibi başlatılmaz ve icra müdürlüğü olaya dâhil olmaz.

Bankayla yapılan kredi sözleşmesinde ve sözleşme icabı bankaya verilen taahhütnamelerde kredi borcu ödenmezse borçlunun alacaklı bankada bulunan tüm alacaklarının, mevduatlarının virman, bloke, mahsup ve takas etme yetkisini bankaya verdiğine ilişkin hükümler bulunur. Dolayısıyla bankalar emekli maaşına kredi sözleşmesine ve taahhütnamelere dayanarak el koyabilir. Bu sebeple bankalara verilen tek taraflı kesinti yapma yetkisi teknik anlamda maaş haczi değildir.

 

Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, bu durum birçok emekliyi mağdur etse de kredi sözleşmeleri genel işlem şartı denilen matbu, standart sözleşmelerdir. Aynı şekilde tüketicilerin bankalar karşısında pazarlık gücü düşünüldüğünde kredi alacak tüm tüketiciler bu sözleşmeleri imzalamak zorunda kalmaktadır. Bu sebeplerle emekliler özellikle bankalar ile imzaladıkları kredi sözleşmelerini dikkatle okumalı, sonradan mağdur olmamak için bankaya verdikleri yetkilerin bilincinde olmalıdır. Böyle bir durumda tüketici hukuku konusunda tecrübeli bir avukattan yardım almak tüketicileri menfaatine olacaktır.